top of page
Yazarın fotoğrafıMurat Erkmen

Karmaşa ve Kaosta Liderin Rolü

İç ve dış koşullar ne olursa olsun, şirketleri yönetenlerden zamanında ve isabetli kararlar vermeleri beklenir. Bu kararları vermekle yükümlü olan liderler ise sahip oldukları yeteneklerin yanında şirketteki diğer insan gücünden, süreçlerden, sistemlerden vs. destek alır demiştik. Bu noktada şirketin karmaşık ve kaotik olmasında liderin veya liderler takımının rolü çok büyüktür.



Yani, başınızdaki kişi veya kişilerin iş yapma şekli, olaylara yaklaşma biçimi, sahip oldukları yetenekler, kavrama gücü, risk alma iştahı, inisiyatif kullanma gücü, bakış açıları vs. gibi etkenler, şirketinizin ne kadar “sade ve basit” ya da “karmaşık ve kaotik” olduğu ile ilgili kök sebeplerin başında gelir.


Liderler türlü krizlerle el ele, omuz omuza yaşamak durumundadır. Bunlar ülkeyi, hatta tüm dünyayı içine alan devasa ölçekli krizler olabileceği gibi, sadece belli sektörleri içine alan ve hatta sadece şirket özelinde küçük ölçekli krizler de olabilir.


Sıradan bir gün içinde bile bir liderin birkaç kriz durumuyla karşılaşması normaldir. Liderin küçük veya büyük krizler karşısında takındığı tavır ve tutum, şirketin tüm çalışanları tarafından izlenir ve puanlandırılır. Karar verme yeteneği zayıf, tutarsız, dengesiz liderlerin kriz anında başvuracağı yöntemler ise bellidir:

Topu taca atmak…


Basiretsiz yöneticiler topu taca atmak için krizin sorumluluğunu birilerine yüklemek, sorunu çözmek değil ertelemek ve zaman kazanmak için projeler yaptırmak, komiteler kurmak, toplantılar, atölye çalışmaları ortaya atmak vs. gibi türlü opsiyonlara başvurmakta adeta ustalaşmıştır.


Bunların, yani topu taca atma yöntemlerinin sayısı arttıkça şirkette karmaşa ve kaos giderek yaygınlaşır, zehirli bir sarmaşık gibi tüm birimleri, şirketin her yerini ele geçirir.


Hiç kimse lider doğmaz. Ancak doğuştan gelen bazı özellikler, karakter oluşum sürecinde kazanılan bazı davranışlar içerisinde kişinin liderlik işaretlerini gösteren örnekler vardır. Bunun üzerine hem kişinin kendisine yapacağı hem de çalıştığı şirket tarafından iyi bir lider yetiştirmek için yapılan yatırımlar ancak uzun bir süre sonunda geri dönmeye başlar.


Şirkette en alt seviyeden işe başlayan genç bir çalışandan, ilk yıllarda sadece işini iyi yapması için gerekli olan yetkinlikler beklenir. Ama yıllar geçip terfiler gelmeye başladıkça her üst pozisyon için artık yeni yetkinlik setleri devreye girer.


Ülkemizde kariyer gelişimi bir üst pozisyona geçmekle özdeşleştiği için maalesef yönetici pozisyonlarının peynir ekmek gibi dağıtıldığı pek çok örnek mevcuttur. Mesela, iyi bir satıcı üç beş yıl sonra satış müdürlüğü pozisyonuna getirildiğinde artık onu kaybetme riski en aza indirilmiş, maddi beklentileri kısmen veya tamamen karşılanmış, bütün bunların üzerine daha iyi ofis, şirket aracı gibi “görünen haklar” da eklenmiştir.


Böyle düşünerek, yönetici pozisyonlarını peynir ekmek gibi dağıtmak, işin kolayına kaçmaktır. Çünkü yeni pozisyonunda bir ekibi yönetmesi ve onlara liderlik etmesi beklenen bu parlak satıcı, eğer gerekli liderlik özelliklerini taşımıyorsa ve kendisine bu konuda geliştirici yatırımlar da yapılmamışsa, hem bu kişiye hem ekibine hem de şirkete kötülük edilmiştir.


Çalışma hayatı maalesef kötü liderlerle doludur ve bu kadar fazla sayıda kötü yöneticinin liderlik ettiği bir ortam, aynen ehliyetsiz sürücülerin cirit attığı bir şehirdeki trafik düzenine benzer, kaotik ve karmaşıktır. Ama bu satırları okuduğunuzda “Ben de tam bu durumdayım işte! Benim de yöneticim kötü bir lider!” diyorsanız hemen telaşa kapılmamanızı öneririm. Çünkü hayatta en çok, kötü yöneticilerden öğrenirsiniz. İyi ve başarılı yönetici, iş hayatına yeni başlayan bir genç için elbette olumlu bir örnek, esaslı bir öğretmen, yönlendiricidir. Ama bir süre sonra bu durum “hijyen faktörü” haline gelecek, sizin için standart bir olay gibi algılanmaya başlayacaktır.


Oysa kariyer yolculuğunun ilk basamaklarında karşılaşılan “kötü” örnekler ve onlardan alınan dersler hayat boyu unutulmayacak, yaşandığı dönemde acı ve üzüntü veren örnekler olsa da ileriki yıllarda temeli sağlamlaştıran unsurlar olarak kariyer gelişimi ve kişisel gelişiminize katkı sağlayacaktır.


Etkili ve başarılı liderlerden, yönettikleri ekiplere ilham vermeleri ve yaptıklarıyla örnek olmaları beklenir. Aynı zamanda oturdukları koltuktan, yönettikleri şirketlere ve onun çalışanlarına yön çizmeleri gerekir. Bunu sağlayabilmek için ise çok farklı yetkinlikleri dengeli olarak kullanabilen, gerektiğinde sağlam duruşuyla etkin ve güçlü bir karar verici, gerektiğinde çalışanlarına “dokunabilen” bir dost, ihtiyaç halinde destekleyici bir “koç” gibi davranmak günümüz lideri için bir ayrıcalık değil, bir gerekliliktir.



Commenti


bottom of page